27 Haziran 2012 Çarşamba

Doğunun Limanları | Amin Maaoluf

 
"Ölüme son çare olarak bakmalısın. Hiç kimsenin seni alıkoyamayacağını bil. Ama ölüme gidebileceğin için onu yedekte tut; sonuna kadar.

Diyelim ki gece bir kâbus gördün. Bunun bir kâbus olduğunu bilirsin ve kurtulmak için başını biraz oynatman yeter. Her şey daha basit, daha dayanılır hâle gelir ve bir bakarsın en korktuğun şeyden zevk alır olmuşsun. Hayat seni korkutuyorsa, içini yakıyorsa, en yakınların çirkin maskeler takmışsa...

Hayat budur de,

ikinci kez çağrılacağın bir oyun olduğunu söyle. Zevk verici ve acı çektirici bir oyun, inanç ve aldatmaca oyunu, maskeler oyunu. Onu sonuna kadar oyna, ister oyuncu olarak, ister izleyici olarak. İzleyici olman daha iyi, içinden kolay çıkarsın. "Son Kurtuluş Çaresi" yaşamama hep yardımcı olmuştur. Elimin altında olduğu için, bu çareye hiç başvurmadım. Ama ahretin direksiyonu elimin altında olmasaydı, kendimi tuzağa düşmüş hisseder ve bir an önce kaçmaya bakardım."


KİTABIN ÖZETİ

"Doğunun Limanları" bir vakitler Avrupalıların doğuya giriş yaptıkları, tespih taneleri gibi sıralanan ticaret kentlerine verilen addır. "Doğunun Limanları" kelime anlamı olarak "Doğunun Merdivenleri" olup, bazı Akdeniz limanlarına Fransızların taktığı addır.

Olay 1976 Haziranında bir metroda geçmektedir. Yazar, romana tablodaki bir resimden söz ederek başlamaktadır. Tabloda, deniz ve o maviliğin üstündeki gemi bulunmaktadır. Yazar, bu tabloya hayran kalmıştır. Metroda bu tabloyu hayran bir şekilde seyrederken gözleri, son derece ilgi çeken bir adama takılır ve o, bu adamı takip etmeye başlar. Bu takip neticesinde her ikisi Hubert Hugles sokağında karşı karşıya gelirler. Yazar, türlü yollarla bu adama yanaşmaya başlar. Adamın yabancı olduğunu sezer ve ona yardımcı olmaya çalışır. Bu yardımlaşma sonucunda her ikisi dost olurlar. Adamın amacı, Paris'te direnişçilerin adını taşıyan 39 cadde veya sokağı gezmektir. Bu arada yazar ile yabancı arasında koyu bir muhabbet başlar. Yabancı adam, yazarın sorularına da yanıt vermeye çalışır ve ona, Paris'te dört gün kalacağını söyler. Yazar ile adamın tanışması, çarşamba akşamına rastlamaktadır.

Yazar ile olayın anlatıcısı geceyi bir otelde geçirirler. Ertesi gün yazar, ondan kendi hayat hikâyesini anlatmasını ister. Yabancı adam bunu memnuniyetle karşılar yalnız, sözünün kesilmemesini yazardan istirham eder. Adamın adı: İsyan. İsyan, annesinin Ermeni, babasının ise Türk olduğunu söyler. Osmanlı torunu olan babası aynı zamanda çok zengin birisiymiş. İsyan, Adana'da dünyaya gelmiş ve daha sonra ailesiyle birlikte Lübnan'a taşınmışlardır. Babasının evliliğinden annesinin ölümüne kadar olan hayatı bu (birinci) bölümde anlatılmaktadır.

İsyan'ın söylediklerini yazar defterine not eder ve onun sözünü kesmemeye gayret eder. İsyan, Kitapdar Ailesi'ne mensup olduğu için aynı zamanda bu ad ile tanınmaktadır. O, Paris'te geçen öğrencilik günlerinden de söz etmektedir. Ne kadar başarılı bir öğrenci olduğunu vurgulamaktan da geri kalmıyor. Ayrıca, burada iç dünyasını da gözler önüne sermektedir.

Kitapdar, Paris'te Direniş Örgütü'ne girer ve birkaç ay sonra "Özgürlük" adlı gazeteyi arkadaşlarıyla beraber çıkarır. Son derece mülayim ve kimsenin etlisine, sütlüsüne karışmayan bir insanın nasıl değiştiğini çok güzel bir şekilde gözler önüne sermektedir. Kitapdar, bu bölümde üyesi olduğu örgüt için nasıl çalıştığını anlatmaktadır. 1914-1918'li yıllarda yapılan savaşlardan da hatırlatmalarda bulunur. Bilinçsiz bir şekilde üyesi olduğu örgütten kendisini kurtarmayı tasavvur eder. Kendi mahallesine döndüğünde ne kadar ünlü biri olduğunu komşusundan öğrenir. Namı üniversiteye de yayılmıştır. Yani o, tam anlamıyla bir kahraman olmuştur.

Yazar üçüncü bölümde, İsyan'ın hayatı hakkında bazı incelemelerde bulunur. Fakat incelemeden öte onun anlattıklarıyla yetinerek bunları okuyucusunun, bizlerin, önüne sunar. İsyan'ın örgütteki lâkabı Bakü (gelecek, ati)'dür. O, gemiyle yaşadığı yer olan Beyrut'a döner. Limanda, aralarında babasının da bulunduğu büyük bir kitle tarafından coşkuyla karşılanır. Herkes onu övmektedir. Babası dört yıl zarfında olan biteni kendisine anlatır. Ailesi dağılmış; annesi, dayısıyla birlikte Avrupa'ya kaçmış, kız kardeşi de yabancı biriyle evlenmiştir. İsyan, babasına örgütte tanıştığı kız arkadaşı Clara'dan söz eder.

Yazar, otel odasında Kitapdar ile baş başadır. Onun söylediklerini kaydetmeye devam eder. Bu bölümde İsyan, Clara ile olan evliliğinden bahsetmektedir. 1947 yılında Filistin'in, Araplar ile Yahudiler arasında paylaşılması hâdisesinin gündemde olduğunu; Clara ile olan evliliklerinin de Yahudiler ile Arapların kaynaşmalarını sağladığını belirtir. İsyan, gençlik dönemindeki gençlere nasihatler vermektedir. İnsanın genç iken hiçbir şeyi dert etmediğini belirtir. Yalnız, yıllar geçince gençlik dönemindeki ateşleri, heyecanları da beraberinde götürdüğünü dile getirir. Gençlerin gelecekleri hakkında iyi plânlar yapmalarını tavsiye eder. Ayrıca aile içindeki uyuşmazlıklardan da yer yer bahsetmektedir.

O, beşinci bölümde babasının hastalığı dolayısıyla Beyrut'a dönüşünü ve babasının ölümünden söz etmektedir. Babasının ölümü ve eşinden ayrılışı İsyan'da ruhî bunalımlara sebep olur. Herkesin deli diye nitelediği İsyan'ı, kardeşi Salem tımarhaneye atar. Böylece ailedeki tek vâris Salem olur.

İsyan, otel odasında bekleyen yazara son akşamının olduğunu söyler. Anlatacaklarının son olabileceğini de ona hatırlatır. Kardeşi Salem, dört yıl sonra kendisini ziyarete gelir ve onu eve götürür. Ülkenin zenginlerinden biri olan kardeşi, bir zamanlar kendisini hapse atmaya çalışanlarla yatıp kalkmaktadır. Hayattan bıkan, eşine ve kızına kavuşamayan ve deli diye nitelendirilen İsyan, intihar etmek ister fakat arkadaşı Labo buna engel olur. Labo, şu sözleriyle İsyan'ı hayata bağlar:

"Ölüme son çare olarak bakmalısın. Hiç kimsenin seni alıkoyamayacağını bil. Ama ölüme gidebileceğin için onu yedekte tut; sonuna kadar.

Diyelim ki gece bir kâbus gördün. Bunun bir kâbus olduğunu bilirsin ve kurtulmak için başını biraz oynatman yeter. Her şey daha basit, daha dayanılır hâle gelir ve bir bakarsın en korktuğun şeyden zevk alır olmuşsun. Hayat seni korkutuyorsa, içini yakıyorsa, en yakınların çirkin maskeler takmışsa...

Hayat budur de, ikinci kez çağrılacağın bir oyun olduğunu söyle. Zevk verici ve acı çektirici bir oyun, inanç ve aldatmaca oyunu, maskeler oyunu. Onu sonuna kadar oyna, ister oyuncu olarak, ister izleyici olarak. İzleyici olman daha iyi, içinden kolay çıkarsın. "Son Kurtuluş Çaresi" yaşamama hep yardımcı olmuştur. Elimin altında olduğu için, bu çareye hiç başvurmadım.

Ama ahretin direksiyonu elimin altında olmasaydı, kendimi tuzağa düşmüş hisseder ve bir an önce kaçmaya bakardım."

İsyan'ın yirmi yıllık tımarhane hayatı vardır. Kardeşi son seçimlerde başkan olmuştur. Kızı Nadya, babasını kurtarmak için girişimlerde bulunur. Nadya, babasını tımarhanede ziyaret eder ve ona kitap içinde bir mektup verir. Bu mektup İsyan'ı ikinci kez hayata bağlar. O, buradan kurtulma hayallerini kurar. Nadya ise çalışmalarına aralıksız devam eder. Direnişçilerin eylemlerinden sonra İsyan, tımarhaneden kaçar, eski arkadaşı Bertrand'ı görür ve ondan Clara'nın adresini alır.

Bu son günde yazar ile İsyan vedalaşırlar. İsyan, Clara ile Horloge Rıhtımı'nda buluşacağını ona söyler. Yazar ise rıhtımın tam karşısında bulunan bir kafenin birinci katında oturup onların buluşacakları anı beklemeye başlar. Yazar elindeki dürbün ile İsyan'ı gözetler. Sonunda beklenen an gelir. Sevdiğinin yani Clara'nın karşıdan geldiğini gören İsyan'da titremeler başlar. Yazar, Clara ile İsyan'ın buluşmalarına şahitlik eder. İsyan ile Clara uzun bir müddet birbirlerine sarılı kalırlar. Bu durum karşısında çok etkilenen yazar, göz yaşlarını tutamadığını ve hüngür hüngür ağladığını da itiraf eder.

12 Haziran 2012 Salı

Yök'ten Formasyon Açıklaması

 

03 Mayıs 2012 tarihinde formasyon kararı alan Yök ile ilgili olarak yaklaşık 1 aylık süreçte formasyon ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmamıştı.2012-2013 Lys sınavları öncesinde yeni oluşturulacak olan formasyon modeli ile ilgili çarpıcı açıklamalar gelmeye başladı.
Yeni oluşturulacak olan formasyon modelinin nasıl olması gerektiğine yönelik çeşitli açıklamalar yapılırken, son açıklamayıKıbrıs’ta toplanan dekanlar kurulu toplantısı sonucunda yeni formasyon modeli için sunulacak raporun nasıl olacağına ilişkin bir açıklama yapılmıştı.
Bugün ise Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof.Dr. Gökhan Çetinsaya’dan yeni oluşturulacak olan formasyon modelinin nasıl olacağı ile ilgili bir açıklama geldi.Çetinsaya’nın yapmış olduğu açıklama, şimdilik bir tavsiye açıklaması olmakla birlikte,nihai kararın 2012-2013 üniversite tercihlerinin başlamasından önce verilmesigerekiyor.

İşte Çetinsaya’nın formasyon açıklaması

Türkiye Büyük Millet Meclisi Üstün Yeteneklileri Araştırma Komisyonu’na konuk olan YÖK Başkanı oluşturulacak olan yeni formasyon modelinin nasıl olması gerektiği ile ilgili şu açıklamalar da bulundu:
    • Başarılı lisans mezunu öğrencilerine, belirli kriterler sonucu öğretmenlik yolunun açılması gerektiği
    • ”Ben mühendis fakültesi mezunları da dahil herkesin alan sınavına girmesini; matematik, kimya, biyoloji sınavlarına girmesini.. Çocuk mezun oldu en iyi matematik doğrusunu yaptı. Maden fakültesinden bile mezun olsa eğitim kalitesi iyi ise maksat bir buçuk iki yıl pedagojik formasyon alır ondan sonra da atanır. Bu benim şahsi görüşüm bunu tartışıyoruz nihai karar genel kurulun olacaktır”
    • Aynı şekilde eğitim fakültesi mezunlarına da diğer mesleklerin önünün açılması gerektiği
    • ”Buradaki arkadaşlarımız da mezun olduklarında direkt işe girmez muhasebesini ilerletir bankaya girer, idare hukuku çalışır, idari hakim olur, sertifika programlarıyla tezsiz yüksek lisans programlarıyla bu mezunlara çok rahat iş bulabiliriz diye düşünüyorum” 
Prof.Dr. Çetinsaya’nın yeni oluştutulacak formasyon modeline ilişkin düşünceleri yukarıdaki gibi olup,Çetinsaya’nın düşüncelerinin
yeni formasyon modelinde olup olmayacağı hususu kesin değildir.Kesin karar, Yök ve Meb’in yapmış olduğu ortak toplantılar neticesinde belli olacaktır.Oluşturulacak olan yeni formasyon modelinin de Lys üniversite tercihleri başlamadan önce oluşturulması beklenmektedir.

10 Haziran 2012 Pazar

Muğla Ölüdeniz Açıklarında 6.1 Deprem

 

Muğla Ölüdeniz açıklarında 6.1 şiddetinde depremoldu. Bir dakika süren sarsıntı birçok kentte de hissedildi.
İlk gelen bilgilere göre deprem saat 15:44'de ve 19, 6 km derinlikte meydana geldi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve DepremAraştırma Enstitüsü (KRDAE)'nden alınan bilgiye göredepremden sonra bir de artçı sarsıntı kaydedildi.
Bu arada sarsıntı sonrasında Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi'nin internet sitesi de çöktü.
Dün de Köyceğiz İlçesi ve çevresi saat 17.33'te merkez üssü Balcılar Köyü olan Richter ölçeğine göre 4.2 büyüklüğündeki bir depremle sarsılmıştı.

Deprem yaklaşık 20 saniye sürdü. Şuanda can ve mal kaybının olmadığı bildirildi. 

Ayrıntıları aktarmaya devam edeceğiz.
http://www.facebook.com/facedebiyat

9 Haziran 2012 Cumartesi

2012 LYS Edebiyat Sınavı Soruları ve Cevapları

 
Sınav sonrası açıklanacaktır.

7 Haziran 2012 Perşembe

2012 LYS Sınav Yerleri Açıklandı

 

ÖSYM LYS sınav yerleri 2012 (LYS sınav haberleri)
ÖSYM LYS sınav yerleri 2012 (LYS sınav haberleri)
 
ÖSYM LYS 2012 sınav yerleri açıklandı. Adaylar LYS sınav yerleri bilgilerini Tc Kimlik Numarası ve ÖSYM şifresi ile öğrenebilecek. 2012 LYS sınav yerleri ÖSYM sayfası lingki sitemizde. LYS 2012 sınav yerlerinizi öğrenmek için tıklayın.
 
7.6.2012 - 17:45


ÖSYM LYS sınav yerleri 2012 (LYS sınav haberleri)
2012 LYS sınavına sayılı günler kala ÖSYM sınava girecek adayların merakla beklediği LYS sınav yerlerini açıkladı.
Binlerce üniversite adayının büyük bir merakla beklediği Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) giriş yerleri belli oldu. Adaylar LYS sınav yerlerini TC kimlik numaraları ve şifreleri ile ÖSYM'nin sitesinden öğrenebilecekler. İşte LYS Sınav yerleri 2012 ÖSYM sayfasına ulaşmak için tıklayın.
ÖSYM LYS SINAV YERLERİ 2012 ÖSYM SAYFASI İÇİN TIKLA

ÖSYM LYS SINAV YERLERİ BASIN DUYURUSU
(6 Haziran 2012)


2012 Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS):
Sınava Giriş Belgelerinin Edinilmesi


16-17-23-24 Haziran 2012 tarihlerinde yapılacak 2012 Lisans Yerleştirme Sınavlarına (LYS) başvuran adayların, sınavlara girecekleri bina/salonlara atanma işlemleri tamamlanmıştır.

Adaylar sınava girecekleri yer bilgisini gösteren Sınava Giriş Belgelerini başvuru yaptıkları her LYS için ayrı ayrı, TC Kimlik Numarası ve şifreleri ile 6 Haziran 2012 günü saat 14.00’ten itibaren ÖSYM’nin http://ais.osym.gov.tr internet adresinden edineceklerdir. Belgenin üzerinde adayın sınava gireceği merkez, bina, salon bilgileri ile adayın fotoğrafı bulunacaktır. Başvuru yapılmayan LYS için Sınava Giriş Belgesi düzenlenmeyecektir.Sınava Giriş Belgeleri adayların adreslerine ayrıca gönderilmeyecektir.

Adaylar internetten edinecekleri bu belgelerin renkli ya da siyah-beyaz çıktılarını ilgili LYS’de yanlarında bulundurmak zorundadır. Ancak belgenin arka yüzünde herhangi bir yazı, resim, işaret vb. bulunmamalıdır. İlgili LYS’ye ait Sınava Giriş Belgesi yanında olmayan adaylar sınava alınmayacaktır. Sınava Giriş Belgesi sadece üzerinde belirtilen LYS için geçerli olacaktır. Bir LYS için düzenlenen belge diğer LYS’ler için kullanılamayacaktır.

Adayların sınava girecekleri binaları sınav gününden önce görmeleri yararlarına olacaktır.

Fotoğraflı ve onaylı özel kimlik belgesi olarak sadece nüfus cüzdanı veya pasaport kabul edilecektir. Nüfus cüzdanında soğuk damga basılı olmalı, adayın güncel bir fotoğrafı ve T.C. Kimlik Numarası bulunmalı, pasaportun süresi geçerli olmalıdır. Üzerinde soğuk damga, güncel bir fotoğraf veya T.C. Kimlik Numarası bulunmayan nüfus cüzdanları ile geçerlilik süresi bitmiş pasaport kabul edilmeyecektir. Özel kimlik belgesi olarak nüfus cüzdanını veya pasaportunu sınav günü yanında bulundurmayan aday, gerekçesi ne olursa olsun sınava alınmayacak; sınava alınsa bile sınavı geçersiz sayılacaktır.

Adaylara ve kamuoyuna duyurulur.

4 Haziran 2012 Pazartesi

Güvender LYS Türkiye Geneli Cevap Anahtarları